24 Aralık 2008 Çarşamba

Yeni bir yıla doğru eskiyen kartpostallar


2008 yılını uğurlamaya günler kala yeni bir yıla umutla başlamak gerek. Geçirdiğim bu yıl benim için hayal kırıklıkları, hastalık ve ölümle sonuçlandı, istemeye istemeye de olsa kaybettiğim babamın beni hep umut dolu istediğini düşünerek umutla bakmaya çalışıyorum yeni yıla.

Aslında özel günler dışında da insanların hediyeleşme geleneğini sürdürmesi gerektiğini düşünen biri olarak bir kez daha anladım ki, sevindirmeyi ihmal etmemek gerekiyor. Bu tip özel günler malesef ülkemizde tüketimi artırmak amaçlı sahneler sergiliyor. Şartlar el verdiğince bir şeyler almak, bana göreyse "yapmak" yani el emeğiyle oluşturulmuş bir şeyleri sevdiklerimize vermek en güzeli.

Gönül almanın tek yolu hediye mi? Hayır. Kartpostallar vardı ben çocukken ve elimden geldiğince yaşatmaya çalıştığım, kendi yaptığım kartpostallar. Adım adım yaklaştığımız bu yeni yıl başlamadan sevdiklerinize kart atmayı unutmayın. E-Kart değil ama posta yoluyla...
Sevgiler...

7 Aralık 2008 Pazar

Kurban bayramınız mübarek olsun

Rahatsızlıklar nedeniyle biraz buruk geçecek olsa da, bu bayramı sevdiklerimle birlikte geçireceğim için mutluyum... Hazırlıklar yapıldı, tatlılar, şekerler, çikolatalar ve ikramlar yerlerini çoktan aldı bile. Bayram vasıtasıyla uzaklarda olan sevdiklerimi de görmeyi ümit ederek yarını bekliyorum :)


Tüm okuyucılarıma; Sağlık ve huzurla geçireceğiniz (ve tabiki sevdiklerinizin yanıbaşınızda olacağı) neşeli bir bayram diliyorum.

İyi bayramlar.

25 Kasım 2008 Salı

Kozmetik ve Parfüm alışverişlerinde yeni bir dönem


Kozmetik ve parfüm bayanların olduğu kadar artık erkeklerin de önemli ihtiyaçlarından. Ucuz kozmetik ürünlerinin zararları göz önüne alınırsa markalalı ürünlerin tercih edilmesi doğru bir karar. Ayrıca ucuz bir fondoteni 2 ay kullanabilirken markalı bir fondoteni 9-10 ay'a kadar kullanıyorsunuz, böylece ucuz üründen daha fazla alıp aslında daha çok ödemiş oluyorsunuz...

Peki markaları ürünleri uygun fiyatlarla nasıl edinebiliriz?
Yurt dışından daha pahalı fiyatlarla bu ürünleri edinmek hep zoruma gitmiştir :) Yurt dışındaki arkadaşlara sipariş vermek ya da havaalanından almak her zaman mümkün olmadığından başka yollar aradım. Sonunda kozmetik ve parfüm ürünlerinde yeni bir dönem başlatmış bu web sitesine rastladım;
http://www.strawberrynet.com/

Pek çok insan gibi şüphelerle yaklaştığım bu siteden gözümü karartarak parfümümü almaya karar verdim. Türkiye'de 170 Ytl. olan parfümümü; en büyük boy parfüm + duş jeli + vücut losyonu şeklinde set olarak 69 Ytl gibi bir fiyata satın aldım. Yaklaşık 20 gün sonra güvenli çekilde kolilenmiş, hediye paketi yapılmış ve yanında bedeli 30 Ytl. olan bir ruj hediye koyulmuş olarak teslim aldım. Keşfettiğimde ingilizce olan bu site artık Türk müşterilerine yönelik olarak Türkçe dil seçeneğini de sunuyor. (Özellikle noel dönemi fiyatlar yarı yarıya iniyor)
İlk alışverişimde aklıma takılan bazı soruları ve tedirginlikleri sizinde yaşayacağınız düşüncesiyle bir kaç şey belirtmek istiyorum;

- Gümrük bedeli ödemiyorsunuz.
- Ürününüz kesinlikle orjinal.
- Kredi kartınızı kullanmaya korkuyorsanız mutlaka sanal kart edinin.
- Kargo ücreti olarak çok az bir tutar ödüyorsunuz. (Ben 7 ytl ödemiştim)

Bunun dışında sormak istediğiniz sorular varsa memnuniyetle yanıtlarım. Bu yeni dönemi kaçırmamanızı ve kozmetik / parfüm alışverişlerinizde de maksimum hesaplı alışverişler yapmanızı diliyorum. İyi haftalar...

17 Kasım 2008 Pazartesi

Fikir: Outlet mağazalarından Kârlı alışveriş



Giyim sürekli artan bir ihtiyaç, özellikle kadınlar için. Seçenekler çoğaldıkça, fiyatlar değişkenlik gösterdikçe alışveriş yapmak içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Severek aldığım bluzu 15 gün sonra yarı fiyatına görünce, her beğendiğim ürüne "15 gün sonra mı alsam?" diye bakar oldum. Karlı alışveriş alışkanlığım böylece başladı. (Bir de tekstil sektöründe olmamın etkisiyle ürünleri maliyetiyle kıyaslayıp oldukça pahalı bulduğumdan Outlet mağazalarında ürüne hak ettiği parayı verdiğimi düşünerek mutlu oluyorum)

Outlet mağazalarından alışveriş yaparken yinede şu bilgilerin sizlere faydalı olacağına inanıyorum;
- Outlet mağazalarında olmaması gerektiği halde "yeni sezon" ürünleri de sergileniyor. Karlı alışveriş için gitmişken sezon ürünlerinden almayın, çünkü 10-15 gün içinde yine Outlet mağazasında indirimli olarak satılacaklardır.
- Outlet mağazası sadece defolu ürünlerin satıldığı bir konsept demek değildir. Sezon sonu / seri sonu / depo ürünlerinin indirimli olarak satıldığını unutmayın. Peki defolu ürünler de var mı? Elbette ki var. Ve çok ucuza satılmadığı ya da çok küçük defoları olmadığı müddetçe almayın. Çünkü bu ürünler bedavaya yakın bir fiyata satılması gerekirken malesef sezon sonu / seri sonu ürünlerle aynı fiyatlarda satılıyor.
- Outlet mağazaları çalışanlarıyla kontak kurup yeni ürünlerin gelme günlerini öğrenebilirsiniz. Böylece seçilmeden seçmiş olursunuz.
- Her ne kadar yaz bitince yazlık kıyafetlere para yatırmak o an için gereksiz gelse de, emin olun bir sonraki yaz aldıklarınızı görünce çok mutlu olacaksınız. Mevsim sonlarında Outlet mağazalarına uğramaya çalışın.
- En önemlisi "ucuz diye ihtiyacınız olmayan bir parça almayın". Bu kadınların gardrobunun dolmasının ve buna rağmen "bugün ne giysem?" diye sormalarının en büyük nedenidir.

Bu bilgilerden sonra sizlere ucuz giyinebileceğiniz bir kaç outlet mağazasını belirtmeliyim sanırım :)
İSTANBUL
- Mudo Outlet - Sarar - GF Ferre - Network - Beymen - Herry - Levi's - Derimod - Vakko
İdealtepe (Bostancı - Maltepe sahil yolu üzerinde hepsi bir arada)
- Mango Outlet
Profilo alışveriş Merkezi
Mecidiyeköy (Eskiden mağazanın büyük bir bölümüydü şimdi bir stand ama yinede işe yarar parçalar çıktığından göz atın derim)

ANKARA
- Aklınıza gelebilecek bütün markaların Outlet mağazası için: ACİTY Alışveriş Merkezi
(İstanbul Yolu üzerinde)
Burada bulunan mağazalardan aklıma gelenleri paylaşayım; Adil Işık, Beta, Koton, LCW, Kemal Tanca, Teknosa, Tekin Acar, Network, Sarar, bijuteri ve pet shop lar.

Harcamalarımıza daha fazla dikkat etmemiz gereken şu kriz dönemlerinde sizlere de karlı alışverişler ve iyi bir hafta diliyorum.

12 Kasım 2008 Çarşamba

İnsana iyi gelen şeyler


Yeni başladığım şalımı yoğunluktan dolayı bitiremeyince bugün bilgisayar başına geçmişken insana iyi hissettiren bir şeyler paylaşmak ve biraz mola vermek istedim. Karadeniz kıyı şehirlerinin en güzellerinden biri olan Trabzon'u dolaşırken çektiğim fotoğraflardan bir tanesi bu. Fotoğrafçılığa olan ilgimin ilk filizlendiği zamanlardan kalma. Şu an her ne kadar fotoğraf çekim teknikleri hakkında çok daha fazla bilgim olsa da, amatörlüğün verdiği o tatlı heyecanla çektiğim fotoğrafların yeri bende bir başka.

Bu fotoğrafım Uzungöl'den... ve fotoğrafla birlikte bir kaç kısa bilgi. Uzungöl' e Trabzon merkezden turizm firmalarının otobüsleri oldukça uygun fiyatlara turlar düzenliyor. Her ne kadar özel aracınızla gitmenizi tavsiye etsem de imkanı olmayanlar için bu önemli ve konforlu bir seçenek. Uzungöl'e vardığınızda gözünüzü doğal güzellikten alabilirseniz tereyağda kızarmış alabalık yiyin, yürüyüş yapın, köyün en tepesine çıkıp manzarayı izleyin ve muhakkak oralardan bir hatıra edinin.

Herkese sevgiler, iyi haftalar...

10 Kasım 2008 Pazartesi

İşte merak sardığım yeni el işim; Pouldron


Dün gece yazımı yazdıktan sonra bugün işlerimden fırsat bulur bulmaz bahsettiğim şalımın fotoğrafını çektim. Aslında tam olarak şal diyemiyorum çünkü çok daha kullanışlı, bu yüzden de "pouldron" demeyi daha uygun buldum. Yani omuz ve kolları örten bir tür omuzluk. Örmesi her ne kadar zevkli olsa da oldukça zaman ve emek isteyen bir model. Tabi çevreniz tarafından ilk dikkat çeken / beğenilen aksesuar olduğunu gördükçe değdiğini anlıyorsunuz. Örmek isteyenler yorum bırakırsa modeli tarif edebilirim.

Ablam ve arkadaşlarım "banada banada" demekten yorulduğundan kullanmaya fırsat bulamadıklarımı hediye ettim bile. Hala da siparişler geliyor :)

Bugün sizlerle yeşil rengi paylaşıyorum... mor, kırmızı, siyah renkleri de var. İtiraf etmeliyim bloğuma uysun düşüncesi ağır bastı. Bu arada bir sonraki yazımda yine bir pouldron örneği paylaşacağım simli, kurdelalı değişik bir model onun da müjdesini vereyim. Şimdilik müsade yapılması gereken çok iş var, görüşmek üzere...

Merhaba


Yeni bloğumda şimdiden okuyucularımla ve arkadaşlarımla buluşacağım için çok mutluyum. Bu bir tanışma yazısı olsun istiyorum. İsmim Ece, Ankara'da yaşıyorum, Moda Tasarımcısı & Stil danışmanıyım ve bunun yanında el emeği çeşitli sanatlarla ilgileniyorum. Zaten zamanla çalışmalarımdan örnekler de yayınlayacağım.
Hep birlikte paylaşacağımız güzel bir başlangıç olacak bloğum. Bir sonraki yazım muhtemelen örmeye yeni merak sardığım bir şal/omuzluk modeli üzerine olacak. Arkadaşlarım "Ece bu harika olmuş çok şık" dedikçe her renginde ördüm neredeyse :) Görüşmek üzere, şimdilik ışığınız bol olsun diyorum.